İlgili Sonuçlar

• varsayım (n.)
  ظنية
  daha fazlası ...
• farz (n.)
  ظنية
  daha fazlası ...
• tanıdık (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• ilim
  مَعْرَفَة
  daha fazlası ...
• burs (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• idrak (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• öğrenme (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• bilim (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• bilgelik (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• tanış
  معرفة
  daha fazlası ...
• bilgi (n.)
  معرفة {ج مَعْرِفَات}
  daha fazlası ...
• tanışma (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• tanışıklık (n.)
  معرفة
  daha fazlası ...
• disiplin (n.)
  فرع من المعرفة
  daha fazlası ...
• tanıdık (n.)
  معرفة شخصية
  daha fazlası ...
• bilinmeyen
  غَيْر مَعْرِفَة
  daha fazlası ...
• bilgisizlik
  عَدِيمُ الْمَعْرِفَة
  daha fazlası ...
• âşinâlık
  مَعْرِفَة شخْصِيةَّ
  daha fazlası ...
• alim
  وَاسِع الْمَعْرِفَة
  daha fazlası ...
• tanışma (n.)
  معرفة شخصية
  daha fazlası ...
• ilmi (adj.)
  واسع المعرفة أو الاطلاع
  daha fazlası ...
• haberdar (adj.)
  واسع المعرفة أو الاطلاع
  daha fazlası ...

örneklerde

• Bilgi istiyorum. İnanç değil. Sanrı değil.
  أريد المعرفة لا الايمان و لا الظن .. لكن المعرفة
• Ben bilgi istiyorum! İnanç ya da varsayım değil, bilgi.
  أريد المعرفة لا الايمان و لا الظن .. لكن المعرفة
• Tanıştığımız zaman hayal kırıklığına uğradığı belliydi.
  عندما إلتقينا، كان بإمكاني معرفة .أنها كانت خائبة الظن